Gezi Defteri

TATİLLERLERİ

taverna facias


Şimdi diyebilirsinizki;


Turizm sitesinde böyle facialara ne gerek var. Amacım, yaşanan olaylardan ders almak, deneyimlerden yararlanmak. Zira, gerek eğlence yerlerine girerken gerekse konaklamak için secilen otellerde meydana gelebilecek bir olay anında acil çıkışın nasıl ve nerden yapılacağını önceden kestirmek ve planlamak gerektiğini vurgulamak. Hayatta görülebilecek en kötü manzara yanmış insan cesedidir bu yüzden konuya sadece üç fotoğraf koyuyorum.

21 Kasım 1982 günlerden cumartesi Türkiyenin en iyi polis muhabirlerinden biri olan Bülent Demir'le birlikte gece çalışıyoruz. Her zamanki gibi saat 18:00 işe geldim. Burcumun özelliği o gün içimde büyük bir sıkıntı tedirginlik var. Bülent dedim bugün büyük bir olay olucak, bir kaç saat gecti. Belki 21:00 belki 22:00 oldu, işte oldu dedi. Polis telsizi Nişantaşında freni patlıyan bir aracın evin salonuna girdiğini anons ediyordu. Bu değil dedim, ama gittik olayı fotoğraflarken bunu bırakalım Ataköy'e gidiyoruz dedi. Ulaştırma servisi görevlisi İstanbul Beyfendisi Mehmet Nuri Bey'in aracıyla hızla Ataköy motellerinde yangın anonsuna gitmek üzere ayrıldık. Bir elimle torpito gözünü bir elimle tavanı tutuyorum yani öyle huzursuzum ne çekeceğimi görmeden biliyorum. Geldiğimiz yer daha önceden baruthane olarak kullanılan Ataköy de tarihi taş bir bina olup tavernaya çevrilen bir eğlence yeri, tek çıkışı var.

Kapıdaki tüp gazlı ısıtıcıya kibriti çakan garson tüpün patlıyarak yanmasına, devrilmesine ve dekorların yanarak çıkış kapısını tıkamasına neden olmuştu. Havaya yayılan zehirli gazları teneffüs eden 21 kişi ölmüştü. cesetler bir bir dışarıya çıkarılıyor midesi kalkan itfaiye erleri yerlere çömelip istifra ediyorlar. Yangın geçirmiş tavernaya girdim. Elektirik kesik içersi sıcak buhar ve duman dolu göz gözü görmüyor. Böyle durumlarda soğuktan sıcağa girdiğiniz zaman makineler, flaş ısı farkına anında adapte olamaz terter buğu yapar ve flaş vurduğunuz yerde dumanda kalır arkasını aydınlatmaz, şartlar zordur yani.

Salon cehennem gibi Vedat Çetinkaya'nın yeni olarak tanınan tavernada 21:30 da başlıyan Yeşilova Esnafspor kulubünün geleneksel gecesi bir bölümü alkollü olan davetlileri dışarı çıkamamış oldukları yerde ölüme teslim olmuşlardı. Birşeylerin üzerine basa basa karanlıkta tavernanın en uç noktasına gittim. Orkestra elemanlarının pencereden atlayıp kaçtığı bölümde yerdeki saksafonu alıp masanın üzerine
koydum. Bu olayın ismiydi maksimumdan bir anda minimuma inişti. Eğlenirken öldüler fotoğrafıydı. Gercekten de 4 ü kadın 21 kişi savaşta değil eğlenirken ölmüş, tek kapılı tavernadan çıkamamıştı. 30 dan fazla yaralı kapıya hucum edince ezilenler olmuş yaralılar hastahanelere taşınmıştı, duman paniği ölü sayısının daha da artmasına neden olmuştu. Yeşilköy-Bakırköy-Fatih itfaiyesi şok içindeydi ölenlerin yakınları kriz geçiriyordu.Canhıraş çığlıklar atıyordu bina tarihiydi tadilat yapılıp başka çıkış kapısı açılamamıştı, nasıl ruhsat verilmişti konuşulanların arasındaydı.

İstanbul da bulunan İçişleri Bakanı Selahattin Çetiner olay yerine gelmişti onu Vali Nevzat Ayaz, Merkez Komutanı Tümgeneral Kemal Yüksel ve Emniyet müdürü Şükrü Balcı karşılamıştı ve bakan olayın üzücü olduğunu söylemişti. Bld. Bşk. Apdullah Tırtıl buraya nasıl ruhsat verildiğini anlıyamadığını
belirtmiş, İtfaiye md. Ali Erdal Yücel de topluca bulunan yerlerde birden fazla çıkış kapısı şarttır, tüplerinde bina dışında bulundurulması gerekir bir çok eğlence yerinin bodrumda olması itfaiyenin müdahalesini zorlaştırdığını belirtmişti.

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Ulusoy ise bu tip yerlerde ısınma aracı olarak tüp kullanmanın sakıncalı olduğunu vurgulamış. Türk haftası nedeniyle Mısır'da bulunan tavernanın sahibi Vedat Çetinkaya ya yangın faxla bildirilmiş. Gelen cevapta vedat Çetinkaya kimsenin burnunun kanayıp kanamadığını sormuş, geri gönderilen cevapta 21 ölü olduğu yazılınca şok geçiren Çetinkaya hastahaneye kaldırılmıştı.

Gazeteyi tam sayfa yıkmış, tavernada facia başlığıyla bir tanesi 10 sutun, yarım sayfa ve diğer 3 fotoğraflarla birinci sayfayı kaplamıştım. Bu sayfa ile yazı işleri müdürü Seckin Türesay o yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yılın en iyi sayfa sekreteri ödülü kazanmıştı ..!

Bugün 7 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol