Gezi Defteri
alacati
Rüzgârla randevumuz var!..
Rüzgâra karşı zafer kazanmak doğa ile bire bir mücadeleye girmek,
60-70 km hızla denizin yüzeyinde uçmak... Özgürlüğü doyasıya yaşayabileceğiniz,
oksijeni beyninizde ve ciğerlerinizde hissedebileceğiniz bir doğal ortama,
Alaçatı'yla gidiyoruz.
Kuş
cenneti ve doğa cennetinden sonra, şimdide surf cenneti Çeşme Alaçatı'dayız.
Doğa yapısı, coğrafi konumu ve iklimi ile ünlü Alaçatı; rüzgârla denizde dans
edenlerin ya da denizin üstünde uçanların mekanı olarak tanınıyor. Surf'çüler
açısından dünyanın yedi önemli parkurundan biri sayılan Alaçatı, ilginç
coğrafyasının yanında, mimarisi, yetiştirdiği ürünleri ve kolay ulaşımıyla da
Çeşme'yi gölgede bırakacak özelliklere sahip. Alaçatı'da, surf'çülerin dünyasına
uzanıp artı ve eksileri ile çevreyi bir kez daha gözden geçirdim. Yıllar önce
yaptığım bir röportaj yayınlanmış, çok da ilgi çekmişti. O zaman belediye
başkanına Pamukkale travertenlerini anımsatan kalkerli tabakanın rüzgâr
etkisiyle yıllarca oyulup dantel görünümlü dev panoları andıran kaya şekillerine
sahip çıkılması halinde, Alaçatı'nın çok şey kazanacağını belirtmiştim. Ne yazık
ki 6 yıl sonra tam tersi ile karşılaştım.
Olağanüstü coğrafyaya sahip Alaçatı halicinin konukları kuğular, artık uğramaz
olmuş. Kamyonlar, vidanjörler vızır, vızır. Ya burunlar koku almıyor ya da
Alaçatı'nın gelişmesi istenmiyor. Çeşme Çiftlikköy Pırlanta koyu plaj kumunun
alındığı, Yeldeğirmenleri'nin menfaat uğruna yıkıldığı Çeşme'yi sevmem ama,
Alaçatı hep ilgimi çekmişti. Özellikle de kumsala yapılan Süzer Oteli'yle, hafta
sonu
gece
hayatını seven ve Bodrum'la yarışanların popüler uğrak yeri Sea-Side sahil disko
barlarını geçip asfaltı bitirdikten sonra, Çark ve Piyale koyu sonrasında
muhteşem kayaların yer aldığı emsalsiz koyda denize girmeye bayılırdım. Ne var
ki, yazın süt beyazı renge bürünen kayalar eski şekillerini kaybetmiş, biraz
tahrip olmuş ve atık suların biriktiği yerlere benzemiş. Venedik benzeri bir
projesi olan Alaçatı'da dünyanın çeşitli yerlerinden gelen surf'çüler şimdilik
tehlikeden habersiz 60-70 km hızla iki kıyı arası haliçte kanatlanıp
uçuyorlar.Yunan mitolojisine göre, rüzgâr tanrısının yaşadığı yer olarak bilinen
yerde yapılan surf'e döneceğim. Ama önce Alaçatı...
Alaçatı Mimarisi
Alaçatı'da ilk dikkati çeken mimari doku. "Alaçatı taşı" adı verilen ponza taşı
görünümlü kesme taşlardan yapılan evler, kışın sıcak yazın da serin tutma
özelliğine sahip.
Çürük bir taş sayılmasına rağmen, havanın karbondioksidi ile birleşince, kalker
oluşturup filtre görevi yapıyor. Beldenin zemini de bu taşlarla kaplı. Bir kısmı
Rumlar'dan kalma eski Alaçatı evlerini restore edip yerleşmek, şu sıralar pek
moda olmuş. Karabiber ağaçlarının sıralandığı yeni sokaklara dizili bahçeli
villalar ise imrendirici güzellikte.
Daldırma yöntemiyle üretilen Sakız ağaçları korusu, Yeldeğirmenleri, daracık
sokaklar, kendine özgü, sakin ve sessiz. Bu sokaklarda yürüyenler için de, zevk
veren bir huzur sığınağı. Alaçatı merkezden ayrılıp ilkbaharda sapsarı açan
mimoza çiçekli yolu takip ederek, rüzgârın enerjiye dönüştüğü tepenin eteğindeki
Alaçatı Surf Paradise'a geliyorum.
Sörf Cenneti
İki tepe arasında yükselip aşağı düşerken hız kazanan rüzgârla oluşan koridor,
tam surf'çülerin istediği gibi. Denizden karaya kıyıya paralel esiyor ve dalga
yapmıyor. Surf'ün denize kaçma riski kalmıyor. Surf'çülere psikolojik olarak
öğrenmeyi çabuklaştırıp güvencede olduğunu hissettiriyor. Surf'çüler 50-70 km
hız kazanırken; parkurun 200-300 metre sığ kum, aynı zamanda da boyu geçmeyen
derinlikte olması, özellikle yeni başlayan surf board'undan düşenlere kolay
kalkma imkanı veriyor. En kötüyü hep en önce düşünürüm. Merak bu ya çarpışma
olmaz mı diye bir soru geliyor akla. Karşıdan gelenin, sağ eli önde olanın,
rüzgâr altındakinin yol hakkı varmış. Çarpışma anında en son yapılacak şey
malzemeyi bırakıp suya atlamak oluyormuş. 12 ay açık Alaçatı Surf Paradise
Bar-Restoran Beach Club'ın surf hocası Kemal Demirasal, 8 yıldır surf hocalığı
yaptığını söylüyor." Burada her türlü surf malzemesi var. İster satın al, ister
kirala ya da getir emanete bırak.
Ders+hoca+malzemeden oluşan 5 günlük paket program 150 euro. Özel ders 45 Euro.
Ayrıca kiralama, depo, yedek parça, sörf alım satım, ders servisleri veriliyor.
15 saat çalışarak, ıslanmadan, düşmeden öğreniyorsunuz. Mayoyla geliyorsunuz,
herşey rüzgârdan aldığınız kuvveti surf dengesini oluşturarak board'a iletmek ve
sonra da hızlanmaktan ibaret. Siz yeter ki yapmak isteyin..." diyorlar. En çok
beğeni toplayan
hareketler:
Body drug, Agrial duck, W.skipper, spocky, gruby, loop, swayze, ismiyle anılan
hareketler. Yine de sordum, "Surf nasıl yapılır, hocasın anlat bakalım..." diye.
"Dünyanın en zor sorusunu sordun ağabey..." dedi Kemal Demirasal ve "İnternette
başlangıç için 18 sayfa var. O da hem başlangıç, hem özet. Biz bunu 5 günde
anlatıyoruz. Birkaç cümlede hiç birşey diyemem. İyisi mi sen beni seyret, sonra
konuşalım..." diyerek board'un üstünde ben de denize uzanan taş iskelenin ucunda
yerlerimizi aldık. Board'un tek noktada zaptedilmiş yelkeni nasıl ekseni
etrafında dönüyor da dönüyorsa, Kemal de öyle şekilden şekile giriyor, direğe
çıkıyor, denizde koşuyor. Fotoğraf çekimi uğruna sahildekilere seyirlik bir şov
sunuyor. Kıyıya her gelişinde bir başka hareketle nefes kesip hayranlık
topluyor. Surf'ü kay kay gibi kullanıyor.

Günde 10 saat surf yaptığını belirterek, "Yelkene geçtiğim an beynimde hiç
birşey kalmıyor. Sorunlar, problemler, dertler herşey ama hepsi unutuluyor.
Bundan güzel meditasyon olamaz." diye ekliyor. Rüzgâra karşı zafer kazanmak doğa
ile bire bir mücadeleye girmek, 60-70 km hızla denizin yüzeyinde uçmak,
özgürlüğü yaşamak, zıplamak, refleksleri geliştirmek, oksijeni beyninde
ciğerlerinde yüzünde hissetmek, doğal ortamda katkısız, motorsuz, ücretsiz
rüzgârın içinde olmak, suya teğet geçmek... Bütün bunları düşündüm, gaza geldim,
imrendim, doğrusu kanatlanıp uçmak istedim.Akşam olmuş, mehtap dolunaydan biraz
eksik, suyun sek içilmediği saatlerde tepedeki yerini almıştı. Bahanem hazırdı:
Meşhur sakızlı dondurma yemeye Çeşme'ye, kalenin karşısındaki dondurmacıya
gidecektim. Öyle de yaptım. Ne var ki, kısa bir süre gecikmeli olarak. Zira
Çeşme girişine trafik ekipleri radar kurmuşlardı! Ekip hala orada...
Bugün 8 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı!
Hızla Büyümeye Devam Ediyoz...