Gezi Defteri
TATİLLERLERİ
kuscenneti
Türkiye'nin kuş cennetleri
Kuşlar
aleminde bulunan yaklaşık 8 bin ayrı kuş türünün 500'ü Avrupa'da yaşarken
Türkiye'de en az 450 ayrı cinse rastlanıyor. Üstelik de Türkiye'nin kuşları hem
Avrupa, hem de Asya'ya ait! Yani Türkiye gerçekten bir kuş cenneti ...
Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi'nin Kuş Cennetleri'nin saptanmasına yönelik
yaptığı çalışmalarda ülkemizde 70 kuş cennetinin varlığı saptanmış. Özellikle
15'inin acilen koruma altına alınması gereken cennetleri bekleyen en büyük
tehlikeler arasında ise kontrolsüz ve usulsüz avcılık, yapılaşma, sazlık ve
sulak alanların işgali, sulak bölgelerde ki aşırı su kullanımı ile ortaya çıkan
kuraklık, yangınlar, kalabalık ve gürültülü ortamlar sayılıyor.
Kuşların
kendini güvenli hissettikleri bölgelerde üremeleri, kuluçkaya yatmaları, nerede
ne kadar kalıp, nerede beslendikleri incelendiğinde nesilleri tükenmekte olan
balık kartalı, tepeli leylek, kara leylek, turna, cüce karabatak gibi birçok
türde azalma kaydediliyor. Özellikle zirai mücadeleler için yapılan ilaçlama,
sulara karışan sanayi atıklar, birçok canlı türünü olduğu gibi kuşları da
olumsuz etkiliyor.
Kuğular genellikle Çeşme Alaçatı Haliç, Adapazarı Poyrazlar Gölü, Pınarhisar
İğne Ada ve Lagün Göllerinde görülüyor. Karadeniz Saroz sahillerinde bıldırcın,
İstanbul Terkos Gölü'nde yaban ördekleri ve sakarmekelere rastlanıyor. Özellikle
İstanbul boğazında oluşan klimatik havayı kullanan geniş kanatlı yırtıcı kuşlar,
leylekler ve çeşitli göçmen kuşlar, Çamlıca Tepesi'nden kendilerini izleyen kuş
gözlemcilerine muhteşem bir ziyafet çekiyor.
Angut ve kelaynak tek eşli yaşıyor!
Kuşları inceleyenler ilginç özelliklerini de keşfediyorlar. Türkiye'de
yaşayan en uzun boylu kuş Flamingo, en küçük olanı Çalıkuşu olurken, Angut ve
Kelaynak tek eşli yaşam şekilleri ile dikkat çekiyor. Guguk kuşu başka tür
kuşların yuvalarına yumurtladığı için doğan yavrulara da o yuvanın sahibi kuşlar
bakıyor. Yaban kazları yavrularını aylarca gözetliyerek iyi bir ana baba örneği
veriyor. Kimi kuşlar uçma, kimi koşma, kimi de dalmada ustalaşıyor. Yuva
yapmayanlar bazı su kuşları ise yumurtalarını kumsallara, çakıllara
bırakıyorlar.
En ünlüsü Manyas ama...
Ülkemizdeki kuş cennetleri içinde ilk akla gelenler Manyas Kuş Cenneti, İzmir
Çamaltı Tuzlası, Kayseri Develi Ovası'nda yer alan Sultansazlığı
Yay
Gölü, Beypazarı yakınlarında Nallıhan Kuş Cenneti, Kızılırmak Deltası Bafa Gölü,
Sinop' un Sarıkum Gölü, Nemrut Krater gölü, Silifke Göksu Deltası, Kelaynakların
doğumhanesi olarak bilinen Urfa Birecik Fırat Vadisi sayılabilir. Ancak, Bursa
yakınlarındaki Uluabat Gölü, Bilecik Söğüt' teki Gölcük, Milas Bafa Gölü,
Kıyıkışlacık, Muğla-Aydın Çine Çayı Vadisi, Köyceğiz Dalyan sazlıkları çevresi,
Foça Orak Adası, Siren Kayaları tepeleri, İzmir Gölcük, Antalya Belek, Amasya,
Kırıkkale, Kapukaya Baraj Gölü, Edirne Meriç, Enez gibi daha birçok sulak alanda
ender görülen kuş türlerine rastlanmakta mümkün.
Manyas Kuş Cenneti:
Gölün
yapısı ve özelliği nedeniyle bir çok zoolojist için eşi bulunmaz bir laboratuar.
Marmara Bölgesi'nin tektonik çukurlaşma alanları içinde yer alan Manyas Gölü
güneyden gelen Kocaçayla beslenen ve kuzeydoğudaki "Kuş Cennet" ile Türk
turizmine önemli katkı sağlayan bir göl. Ağaçlık ve sazlık bölümde mart ayı
başından itibaren gelen kuşların kuluçkaya yattığı göl, 1938 yılında İstanbul
Üniversitesi'nden Zoolog Prof. Dr. C. Kosswing tarafından keşfedildi. O tarihten
beri devamlı kontrol altında tutulan bölge, önce kuş cenneti sonra da milli park
ilan edildi. Mart ayında gölün Kuzeydoğu ucunda kuluçkaya yatan kuşlar,
ağaçların gövdelerini saran sular nedeniyle yüksek dallarda kendilerini güvende
hissederek yavrular. Mayıs ayında yumurtadan çıkan yavrular; Temmuz' da uçmaya
başlar Mart-Temmuz, Eylül-Ekim kuş gözlemek için ideal dönemlerdir. O dönemlerde
200' ü aşkın kuş türünü
izlemek
mümkündür. Kuş Gözetleme Kulesi'nden ilkbaharda Karabatak, Beyaz pelikan,
kaşıkçı kuşları, saz bülbülleri, çulha kuşu, bakır kargası; Kış aylarında ise en
çok ördekler izlenebiliyor. Bölgenin bir özelliği de Manyas'ta kuluçkaya yatmış
kuşların beslenmesini bir başka sulak alan olan Uluabat Gölü'nden sağlamasıdır.
Göçmen kuşların, Manyas Kuş Cenneti'ne gitmeden önce mola verip dinlenme amaçlı
olarak da kullandığı Uluabat Gölü ne denli iyi korunursa, Manyas Kuş Cenneti'nin
zenginliği o derece artıyor. Manyas, Dalyan, Uluabat
üçgeni
içinde dolaşan kuşların yanı sıra gölün sahilinde Mustafa Bilgiç' in çiftliğinde
de bir çok kuşu canlı olarak görmek mümkün. Turistik tesislere verilmek üzere
tavuskuşu yetiştirme çiftliği olarak ta ünlenen kuş cenneti turistlerin de gözde
mekanlarından sayılıyor. Avrupalı uzmanların A sınıfı diplomayla ödüllendirdiği
kuş cenneti Manyas, Evliya Çelebi' nin gezi notlarında ise şöyle yer alıyor: "
suyu hayat vericidir. Vahşi kuşlarla doludur. Her gece kaz ve kuğu sesinden,
kanat şakırtısından Manyas sahrası titrer."
Mayıs ayında kuşlar korosunu dinleyebilirsiniz!
Gölde tombul pelikanlar, boz martılar eşlerine yuva yapan kılıbık çulha kuşları,
prenses edalı beyaz balıkçıllar mevsimin ilk göçmen kuşlarından sayılıyor.
Balıkçıl ve kaşıkçı
kuşları,
çeltikçi, saz bülbülleri, yaz boyu sürecek konserlerine bu gölde devam ederken,
seromoniye mayıs ayında yavrular da katılıyor ve Manyas inanılmaz bir " kuş
korosu" na sahne oluyor. Sonbahar' da güneye göç eden leylekler gölün batı
kıyılarında soluklanırken, tercihi kış olan pelikanlar, yaban kazları, tahtalı
güvercinler ve kuğular ancak uzaktan görülebiliyor. Son kafile olarak turnalar
da geçip giderken cennet, artık su tavukları ve sakar mekelerine kalıyor. Gün
batımın da bulutlar halinde ördek sürüleri, geceleri ise cüce baykuşun kısık
sesli ıslıkları duyulur.
Sultansazlığı:
Kayseri'nin
Develi Ovası'nda yer alan Sultansazlığı Gölü'nde 252 çeşit kuş yaşadığını
belirten uzmanlar, kuş sayısının da 400 bin olduğunu söylüyorlar. Angutların ilk
sırayı aldığı Sultansazlığı, 20 bine yakın flamingoyu ağırlıyor. Kapadokya'nın
Sultansazlığı'na çok yakın oluşu nedeniyle göl, turistlerin akınına uğruyor ve
tek kürekli sallarla sazlar arasında gezi yapmalarına imkan veriyor.
İzmir
Çamaltı Tuzlası
Dünyada sahip olduğu doğal şartlar nedeniyle, kuş türleri açısından eşi
bulunmayan İzmir Çamaltı Tuzlası da bir dönem yok olma tehlikesi atlatmıştı. 190
kuş çeşidini barındıran Çamaltı Tuzlası'nda gruplar halinde toplanan flamingolar
farklı yuva mimarileriyle dikkat çekiyorlar. Kıyıya yakın uçan yalı çapkını
deniz dibini iyi görüşü ile tanınıyor. Dalgıç kuşların en ustası, en hızlısı
Bahri, en geveze kuşlardan olan deniz kırlangıçları yörenin sakinlerinden
sayılıyor.
Nallıhan Kuş Cenneti
Bozkur
alanlara hayat veren Kızılırmak ve Sakarya nehirleri tarih boyunca çevreleri kuş
cennetlerine de hayat vermiş. Ankara-İstanbul-Bolu-Eskişehir dörtgeni arasında
yer alan ve 150'yi aşkın kuş türünü barındıran "Nallıhan Kuş Cenneti" 1994
yılında Milli parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından koruma
altına alındı. Bir gözlem terası da bulunan cennette; piknik yapılabilir, göl
kenarında şahin, doğan, kartal, turna, keklik, çulluk, bıldırcın, kaz,
kılkuyruk, yeşilbaşı, karabatak, su tavuğu gibi kuşları görebilirsiniz.
Meriç Deltası
Türkiye Yunanistan sınırı olup Meriç Deltası çevresinde yer alan sulak
alanlarda, başta Gala Gölü olmak üzere birçok kuş türüne rastlanıyor. Göçmen
kuşların Afrika ve Avrupa arasında bulunan bu önemli uğrak noktasında, özellikle
bodur ağaçlar, geniş sazlıklar ve insanların erişemediği sulak alanlarda
balıkçıl kuşlardan beyaz ve gri balıkçıllar, kara sumru, kılıç gaga, kuğu,
karabatak, martı gibi kuşlar ile birçok ötücü kuş türü yuvalanma, üreme ve
beslenme amaçlı geçici konaklama yapıyorlar. Özellikle yılan balığı, kefal,
levrek, sudak, sazan, turna, yayın, kızılkanat gibi deniz ve tatlı su balık
çeşitleri ile beslenen kuşların yaşama alanı 1991 tarihinde tabiatı Koruma Alanı
ilan edilmiş. Meriç nehrinin sularla taşıdığı alüvyonlar ve deniz hareketleri
sonucu oluşmuş, tuz etkisi görülen, sığ lagün gölleri ve sulak alanlarda
flamingolara da rastlanıyor.
Bafa Gölü
16 bin hektar alanındaki orman ve göllerin ile kuşların önemli sığınma yeri,
sulak alanı Bafa Balık Gölleri'nde yaşayan kuş türü sayısını da uzmanlar 260
olarak belirtiyor. Kuş bilimi ve eğitimi açısından oldukça önemli olan yörede
dünyada sayıları azalan tepeli pelikan, deniz kartalı, dilkuruk, dikkuyruk,
sayıları tüm dünya popilasyonu açısından önemli rakamlara ulaşmış durumda.
Göksu
deltası:
Kışlama ve kuluçka alanı olarak Göksu Deltası'na gelen çok sayıda kuş türü yılın
hemen her mevsiminde ilginç ve canlı bir peyzaj oluşturuyor. Yerli kuşların da
barındığı deltada özellikle Akdeniz'de yalnızca belli bölgelerde rastlanan ve
sayıları gittikçe azalan saz horozu, bölgenin simgesi olarak dikkati çekiyor.
Göksu Deltası kış aylarında ve göç zamanında kuş nüfusu ve tür sayısı olarak
330'a yakın türe ev sahipliği yaparak Manyas ve Sultansazlığı kuş cennetlerinin
önünde yer alıyor. Yerli yabancı bir çok gezgin için ideal bir eko sistem olan
delta, kuş gözlem ve foto safariler için son derece uygun bir ortam sunuyor. Kuş
gözlemcileri için en ideal zaman göçün yoğun olarak yaşandığı nisan ve eylül
ayları sabahın en erken saatleri...
Kelaynakların doğum evi Birecik:
2000 yılı kasım ayı itibarı ile sayıları 42 olan kelaynaklara Birecik
kelaynaklar
istasyonunda özenle bakılıyor. Darıca, Bursa, Ankara, İzmir hayvanat
bahçelerindeki örnekleriyle toplam sayısı 60'ı bulan kelaynakların dünyadaki tek
üreme alanı Fırat Vadi'sindeki kayalıklar! En çok 3 yumurta yapan kelaynak,
şubat, ağustos ayları arasında kayalıklardaki yuvalarından kuluçka dönemini
tamamlayıp, 45-50 gün boyunca yavrularını göçe hazırlıyorlar. Göç yollarının
kapanmaması için 5-10 kuşluk gruplarına göç izni verilen kelaynaklardan son
7
yıldır gittikleri Mısır-Nil vadisinden dönen olmamış. Dönen olmadıysa da Birecik
Kelaynak Üreme İstasyonu görevlileri bu yıl da şubat ayında gelecek kuşlarının
dönmelerini merakla bekliyorlar. Birecik'e her yıl dev kafeslerde yaşayan
kelaynakları görmek için dünyanın çeşitli ülkelerinden otobüsler dolusu turist
geliyor. Doğada yaşayan böcekler ile Birecik İstasyonu'nca sağlanan yağsız
kıyma, et, tavuk yemi, havuç rendesi ve haşlanmış yumurta kabuğu ile beslenen
kelaynaklar, tek
eşli
yaşamaları nedeniyle üremeleri çok yavaş oluyor. Bir zamanlar 21 tür kuş yaşayan
Fırat Nehri'ndeki ada ise baraj yapımından sonra set haline geldiği için kuşları
barındırmıyor artık. Kelaynaklar ise kafes kuşu olarak yaşamlarını devam
ettiriyorlar.
Efteni Gölü Kuş Cenneti
Göl
kelimenin tam anlamıyla bünyesinde 35'i kalıcı, toplam 150 çeşit kuşa ev
sahipliği yapan bir kuş cenneti olarak anılıyor. Leylekler, yaban ördekleri,
tepeli beyaz balıkçıllar, angıt, sakarmeke, kuğular, gölün gediklilerinden olup
kolay görünenler arasında yer alıyorlar. Kuşların göç yollarında mola gölü olan
Efteni su seviyesinin dışında nilüfer çiçekleriyle, sazlıklarıyla kuşları
saklarken fotoğraf ve kuş gözlemcilerine kompozisyon oluşturuyor. Boz kaz,
sakarca, yeşilbaş, fiyu, bekri, çıkrıkçın, kılkuyruk, kaşıkçın, Macar, elmabaş,
pas baş, gri balıkçıl, turna, toy, mezgeldek, çulluk, karatavuk, kızkuşu,
karabatak mevsiminde foto safarisi için uygun özellikler gösteriyor. Göl, su
kuşları üretme ve koruma sahası olarak tescil edilmiş.
Zengin bir faunaya sahip ülkemizdeki bu eşi bulunmaz hazineyi kaybetmemek için
kuş cennetlerini iyi
tanıtmalı
kuşların barındığı havzaların, sulak alanların korunmasına önem vermeliyiz. Kuş
turizmine imrendirici turlar ve aktiviteler, çeşitli araç gereçlerle donatılmış
gözlem istasyonları, kuş dünyasını tanıtan dökümanlar, hediyelik eşyalar; hiç
kuşkusuz ülkemiz kuşlarının ve dolayısıyla kuş gözlem turlarının artmasına da
neden olacaktır.